19 Eylül 2009 Cumartesi

Türklerin Özellikleri


Bayrağı kutsaması.  Bayrağı en kutsalı olarak görmesi.
Silahı  ve  silahı kutsayanları kutsaması...

Bu zaten söyleniyordu, biliniyordu ama asıl benim bilmem APO'nun yakalanması ve yargılanması sürecinde oldu.
Biliyorsunuz APO hala asılmadı ve muhtemelen asılmayacak da.
Aynı tarihimizdeki nice örnekleri gibi.

Zaten savaşlarda çok zaiyat vermiş Osmanlı'yı,  bir de hızla  I. Dünya Savaşı'na sokan  Enver Paşa  cezasını çekmiş miydi?  Yemen'den hasbel kader kurtulan askerleri baldırı çıplak dağlara sürüp, bir savaşma bile henüz olmadan dondurarak ölümlerine neden olduğu söylenen kendisi değil miydi?  Hiç değilse görevindeki ihmalkarlık-ğından dolayı yargılandı mı?

Zaten kaybedileceği belliyken vatan evladını Yemen cephelerine, Arap çöllerine, oradan başka yerlere sürenlerin bu tutumları eleştiri aldı mı, masaya yatırıldı mı?

Milleti millete, insanı insana kırdırtan Talat Paşa ve İttihatçılar yargılandı mı?
Ceza almadıkları gibi,  neden bir de isimleri, en büyük şehirlerimizdeki en büyük caddelerimiz için uygun görülerek onurlandırıldı?


"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" desturu altında, bununla tezat şekilde kendi milletini aşağılayan ve hakir gören, kıyımını yapan güçlüler cezalarını aldılar mı?...


.
APO  ile ilgili gelişmeler ilk başta şaşırtıcı gelmişti bana ama  çok şükür bunlara rağmen devletimiz hala bölünmedi.

Peki o zaman Hrant Dink, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Sabahattin Ali, Ali Kemal ve niceleri neden öldürüldü? Üstelik de daima küçük düşürücü şekilde?  APO'yu bile asmadık ve besledik de... Bunları beslemesek de neden illaki vahşice öldürdük?


Tarih derslerinde "Osmanlı'nın yetiştirdiği büyük insanlar" filan anlatılırdı hani.  Bir de "İslâm dünyasından çıkmış âlimler" mevzusu var tabi...  Kimdi gerçekten bu adamlar peki?
Piri Reis  bir anlamda vatan haini diye öldürülmüş,  ibret-i âlem olsun diye günlerce sallandırılmış bir adam. Yıllar sonra Batılı araştırmacılar kendisini keşfediyor da kıymete biniyor.
Mimar Sinan  topun ağzından Kanuni tarafından himaye edilerek kurtulmuş diye biliyorum. Mesleki eğitimi filan yok, kendi kendini yetiştirmiş,  şans eseri hayatta kalmış.
İbnî Sinâ olsun  (Batı'da Avicenna diye bilinir),  bilimsel alanlarda uğraşan nice insanlar olsun; Allah'ın işine karışıyor diye dışlanmış. Kimi sürgüne gönderilmiş, kimi hapse atılmış, kimi topa tutulmuş.
Biri kalkmış geometrik bir hesap ve analiz yapmış ilk defa ve yasalardaki miras paylaşımında eşit denen arazi paylarının aslında eşit olmadığını mı ispatlamış? Vay! Ne haddine! Padişah hazretlerine saygısızlık ve düzeni bozuyor diye hemen asılmış.
Örnekler çoğaltılabilir.


Türkler kanı, silahı ve silahı kutsayanları hep korumuşlar. Aydınlanmayı, düşünce özgürlüğünü, insan haklarını, hukuku, hayatı aydınlatmaya çalışanları ise dışlamış ve karalamışlar. Bahaneler her zaman hazırda... "O komünist ve devlete zarar verir, sakıncalı!" ; "O Alevî ve devlete zarar verebilir, sakıncalı!" ; "Bu dinci devlete zarar verir, sakıncalı!" ; "Bu Ermeni, devlete zarar verir, sakıncalı!" ; "Bu Kürt devlete zarar verir, sakıncalı!"...  (°bkz: *)

.
Sonuçta rejim değişikliği bile bu düzeni değiştirememişse, o zaman yapılan rejim değişikliği gerçek bir değişim miydi? Bunu da bir düşünmeden yaftaya başlıyorsan,  aldığın/verilen eğitim'i sorgulamakta da bir fayda var.


----------------------------------------------------------------------------------
(*) mythmaker / 31.01.2008  11:27:58 / # 2604254
Türk ırkının özellikleri:  Meslek ve sosyal statü sahibi olmayan,  olsa da bunları bir türlü içselleştirip buradan evrensel bir dünya görüşü oluşturamayan; dolayısıyla bir takım olumlu özelliklere doğuştan sahip olmak kolaycılığına ve tembelliğine kapılan insanların çok olması...


Hiç yorum yok: