31 Temmuz 2009 Cuma

 Hilmi  ÖZKÖK

Ergenekon 3. İddianamesi'nin gündeme düşmesiyle beraber gene başladı (yine, yeni, yeniden)  Hilmi Özkök güzellemeleri...  (negatif anlamda)
Doğrusu,  Askeriye sevdalılarının bu bitmek bilmez  "Hilmi Özkök paronayaları"nı anlayamıyorum ben.


Hiç kimse çıkıp,  "Aslında dinci olmayan Kenan EVREN'in, İmam Hatiplerin ve dincilerin önünü ne kadar açtığından;  28 Şubat'ın dincileri aslında ne kadar şiddetlendirdiğinden;  Yaşar Büyükanıt zamanı 27 Nisan 2007 e-muhtırası sonrası şiddetle artan AKP oylarından  (27 Nisan muhtırasına tepki olarak, birkaç ay sonraki 22 Temmuz seçimlerinde AKP'ye verilen oylardan)"  bahsedediyor mu?
_Hayır.
Peki, dinci olmayan bu gibi Genelkurmay başkanlarının dincilere yaptığı yadsınamaz büyük hizmetlerden bahsediyor mu?
_Hayır.  Varsa yoksa Hilmi Özkök!

Ne yapmış, ne demiş basına peki Hilmi Özkök?

"Hukuka saygılıyım" demiş.  "Şu aşamada dava hakkında konuşmam doğru olmaz" demiş. Başka söyledikleri de var; verdiği ifadesi hakkında söylediklerine açar internetten (1) bakarsınız. Yaptığınız işe saygı duyuyorsanız şayet, o öğrendiklerinizi çarpıtmadan, ne söylemişse  aynen o şekilde yansıtırsınız.
Adı geçen şahsın değil; onun hakkında başkalarının ve kimi gazetecilerin yorumlarını  "Hilmi Özkök'ün sözleri"  şeklinde yansıtarak iftira atmazsınız.

"Asker yıpratılmaya çalışılıyor!"  diye feveran edenler,  sözüm size.
Bu ülkede kimse bunu bu kadar kolayca başaramaz. Ancak bunu aslen başaran sizlersiniz. Ve tavırlarınız.  Sürekli olarak Askeriye içinde bir bölünme varmış gibi olayları yansıtıyor, ve dahası bu bölünmeyi arzuluyorsunuz. Merakla araştırıyorum, Özkök'ü araştırdıkça hayran oldum ben.  Şahsına karşı olumsuz bir şekilde sunulan argümanlarda, sıradan vatandaş penceresinden hayırhah olmayan bir anlam bulamadım.  Sizin açınızdan üzgünüm maalesef.


Fikret Bila ile yaptığı,  Milliyet'te yayınlanmış röportaj dizisinden:
(Link 1)  Çözüm diyerek yanlış işler yapılmamalı
(Link 2)  Silah bırakan PKK,  ulusun merhametine sığınabilir
(Link 3)  Kanunsuz iş yaptıklarından emin olsaydım ihbar ederdim

18 Mart 2006'da  Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı tarihi konuşması için:  (bkz)
Edit:  Maalesef link çalışmıyor  :(
Mecburen konuşmanın özetinin özetine bakıyoruz, memurlar.net'ten:  (bkz2)



EK:  Bu yazıya ait en alttaki Yorumlar bölümünde,  Hakkı Devrim  ve Erman Toroğlu'nun  Hilmi Özkök yorumlarına yer verilmiştir.

Son olarak,  linkleri okumaya üşenenler için, Özkök'ün birkaç cümlesini aktarıyorum. Özellikle ilk cümle, ülkemizdeki bezgin ve hiçbir şeyden memnun olmayan eğitimli kesimin neden bu kadar etnikçi siyasetin peşine takıldığına dair bir yorum da içeriyor:

"Umutsuz insan  ya gerici  ya ayrılıkçı olur."

"Koçbaşı gibi her defasında kafayı aynı yere vurmamak lazım."

"Sosyal olaylarda matematik gibi her seferinde 2 çarpı 2 eşittir 4 kuralı çalışmayabilir."

"Politik güç en büyük milli güçtür.  Birliğini beraberliğini sağlayamayan bir ülke,  politik gücünü kaybeder."

"Bir devletteki yönetim kalitesini, devleti oluşturan kurumların kalitesi belirlemektedir. Ayrıca kurumların iç ahengi ve diğer kurumlarla uyumlu, etkili işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışmasıdır. Bunları gerçekleştirebilen ulusların profili sürekli yükselmektedir."

"Bazıları uyumlu olmama kızıyorlar.  Tamam, kızabilirler ama bunun alternatifi nedir? Uyumsuz çalışmak. Birileri böyle istiyor diye devletin tepesinde kavga edip durmak.  İstenen bu mu?
Meşru bir hükümetle uyumlu çalışmak her Genelkurmay Başkanı'nın görevidir. Bir başbakanı beğenip beğenmemek benim görevim olmamıştır.  O, milletin ve siyasilerin görevidir."

"Bir gün birisi bana,  'Cumhuriyet elden gidiyor' dedi.  Valla, benim cumhuriyetim seninki kadar derme çatma değil dedim.
Olayları çok abartmamak, genellememek lazım.  Tehdit, tehlike ve realitenin boyutlarını abartırsanız bazen tehlikeli de olur."

"Bir deli kuyuya bir taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış. Bu sözün tersi bir yaklaşımla, bazen problemlerin çözümünde bir deliye de ihtiyaç duyulabilir. İçinizden birinin aklına gelen ve sizlere başlangıçta oldukça sıra dışı gelen bir fikir, çözümün anahtarı olabilir."

2 yorum:

canilecanan dedi ki...

99'dan beri takip ettiğim bir gazeteci olan Hakkı DEVRİM'in Radikal gazete arşivinden bazı Hilmi Özkök yorumları:

"Em. Org. Hilmi Özkök, benim için de şu son dönemin en göz dolduran genelkurmay başkanıdır; aklıma ve gönlüme en yakın, en tanıdık geleni."
(13/03/2008)

"Gelmiş geçmiş genelkurmay başkanlarımız arasında, konuşma metinlerini en beğendiğim Genelkurmay Başkanı da oydu.Sık konuşmaması ve lafı uzatmaması da meziyetleri arasındaydı."
(01/06/2007)

"Hilmi Özkök Paşa bir adım daha atarak «Ben demokrat bir kişiyim, bununla iftihar ediyorum» diyen komutan oldu.Türkiye'ye, cumhuriyete, Atatürk inkılaplarına, millî bütünlüğümüze ve bölünmezliğimize sahip çıkışını, şu güncel ilaveyle tamamlayan komutandır:
- «Demokrasi, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu tek şeydir.»
Diğerleri tamamdır da, tek noksan bu kalmıştır anlamında değil elbette. Ama geldiğimiz noktada en çok hizmete ve himmete muhtaç kavram budur, diye alıyorum ben. Ve bu hatırlatmanın, bir genelkurmay başkanının Meclis Başkanı'na veda ziyareti sırasında yapılmış olmasını da ayrıca anlamlı buluyorum. Emekliye ayrılan Hilmi Özkök Paşa bir aydındır. Yerine gelene ve geleceklere örnek olmasını dilediğimiz bir asker."
(29/08/2006)

"Fevzi Çakmak'tan beri (onun böyle bir meselesi ve iddiası söz konusu olamazdı) gelmiş geçmiş genelkurmay başkanları arasında demokrasiyi en içine sindirmiş olanı Org. Hilmi Özkök'tür desem, itiraz eder misiniz?Ben, böyle değerlendiriyorum.
Kürsüde kasılmaya hiç gerek duymadan, böylesine rahat ve samimi -ve elbette o nispette inandırıcı, güven verici- bir Genelkurmay Başkanı görmenin hazzını, huzurunu söylemeden geçiştiremezdim. Demokrasimizin, daha öncesiyle kıyaslanamayacak kadar sağlıklı olduğunun işaretidir."
(14/04/2004)

canilecanan dedi ki...

Bir de Erman TOROĞLU'nun, Hilmi Özkök'ün emekliliğine çok az bir süre kala yaptığı açıklamaları var. O ve türevleri için gelsin:

Ben çok demokratik bir Genelkurmay Başkanı istemiyorum abi. Benim Genelkurmay Başkanım yumruğunu masaya vuracak. Ben asker genelkurmay başkanı istiyorum. Çok anlayışlı, çok beyefendi, çok demokratik genelkurmay başkanı istemiyorum abi! Öyle sivil toplum örgütleri, yok çok içeri girdin, çok dışarı çıktın... Ben girerim abi! Sokaktaki insan da asker gibi adam istiyor abi! Yumruğunu koyacak, diyecek ki "asker istiyor!"

---
Milliyet'in bir muhabiri olan Mehmet Demirkol bir soru sormuş Erman Bey'e:
"Demokrat olmak insanların yaralanmasına veya şehit düşmesine nasıl yol açıyor acaba?"